DUDUK - Cocuk Oyunlari

DÜDÜK

"Düğün için başka köylerden gelen davetlilerin
delikanlıları, kına gecesinden sonra konaklamak için bir evde toplanırlar.
Burada kendi aralarında sabaha kadar sohbet ederler, saz çalarlar ve oyun
oynarlar. Gençler, bu oyunu bilmeyen birini bir bahaneyle yanlarına çağırırlar.
Onunla biraz sohbet ettikten sonra hep beraber bir oyun oynayacaklarını ve onun
da kendilerine katılmalarını isterler. Gençler kendi aralarından birini
seçerler. O kişide daha önceden ne yapacağını bildiği için ortaya geçer,
dizlerinin üzerine çömelir, üzerine bir palto giyer ve yüzünü yere koyduğu
ellerinin arasına alır. Bu haldeyken kimseyi görmemesi gerekir. Ortadaki genç
artık ebe olmuştur. Diğer gençler çevresinde çember oluşturacak şekilde
dizlerinin üzerine otururlar. Birinin elinde ipe bağlanmış bir düdük bulunur.
Düdüğü biri ebenin arkasından üfler, ebenin çevresinde oluşturulan çemberde
oturan ve oyunu bilmeyen gencin eline tutuştururlar. Ebe bulunduğu vaziyetten
doğrulur ve düdüğü oyunu bilmeyen gencin elinde bulur. Düdük ebe tarafından
kimin elinde bulunmuş ise onun ortaya geçmesi gerekir.

Oyunu bilmeyen genç ebenin yerini alır ve onda aynı şekilde giydirirler. Yeni ebe dizleri üzerinde oturduktan sonra ipe bağlanmış düdük ebenin haberi olmadan ebenin paltosuna çengelli iğneyle tutturulur. Ebenin arkasında hangi genç varsa düdüğü fazla
çekmeden üfler. Düdük sesi üzerine ebe doğrulur ve sesin geldiği yere bakar fakat kimsenin elinde düdüğü göremez Düdüğü bulamadığı için tek rar olduğu yere kapanması gerekir. Bu sefer diğer taraftaki kişi ebenin arkasından üfler. Ebe, sesi duyduktan sonra tekrar bakar ama kimseyi göremez. Çünkü ebe döndükçe düdükle ötmektedir. Böylece toplulukta herkes bu işe gülü güle bir kalır. Tabii bu şekilde ebe düdüğün kimde olduğunu bilemez ve çevresinde oturan gençler ebeyi iyice yoruncaya kadar devam eder."


Çocuk Oyunları

 

0 yorum: